Nafaka Nedir? Türleri Nelerdir?
Türk Medeni Kanununda dört çeşit nafaka düzenlenmiştir.
Tedbir Nafakası, boşanma davası açılmadan önce ve ya boşanma davası açıldıktan sonra maddi zorluğa düşen eşe ve çocuklara verilen nafakadır. Boşanma davası açılmadan önce ayrı yaşamasını haklı kılan nedenleri bulunan ve maddi zorluğa düşen eş kendisi ve yanında bulunan reşit olmayan çocuklar için tedbir nafakası talep edebilir. Yine boşanma davası açıldıktan sonra hakimce maddi zorluğa düşen eş ve bu eşin yanında bulunan reşit olmayan çocuklar için tedbir nafakası kararı verebilir.
İştirak nafakası boşanma davası sonucu velayeti kendisine verilmeyen eşin reşit olmayan çocuğun giderlerine katılması için hükmedilen nafakadır. İştirak nafakasına boşanma davası sonunda ergin olmayan çocuklar için hükmedilmektedir.
Yoksulluk nafakası boşanma davası sonucu yoksulluğa düşecek eş için hükmedilen nafakadır. Yoksulluk nafakası için yoksulluğa düşecek eşin karşı taraftan daha az kusurlu ya da eşit kusurlu olması gerekmektedir. Boşanma davasında daha ağır kusurlu olan eşin yoksulluk nafakası talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Medeni Kanuna göre herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. İşte bu nafakaya yardım nafakası denmektedir. Yardım nafakası eşler arasında değil kişinin üstsoyu altsoyu ve kardeşlerine olan nafaka yükümlülüğünü ifade etmektedir.
Nafaka Arttırım Davası
Boşanma davası sonucu hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarının bazı nedenlerle arttırılması gerekebilir. İşte bu gibi durumlarda nafaka arttırım davası açılması gerekmektedir.
Nafaka arttırım davasının açılabilmesi için tarafların ekonomik durumlarında bir değişme olması ya da hakkaniyet gereği nafakanın arttırılmasının zorunlu olması gerekmektedir. Örneğin nafaka alacaklısı olan çocuğun büyümesi ve giderlerinin artması, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması, paranın alım gücü karşısında nafakanın ihtiyaçları karşılayamaması, nafaka borçlusunun ekonomik durumunun artması gibi nedenlerle nafakanın arttırılması talep edilebilir.
Nafaka arttırım davası Aile Mahkemelerinde açılmaktadır. Hakim önüne delen dosyada nafakanın arttırılmasını gerektirir koşulların olduğuna kanaat getirirse tarafların ekonomik durumları, paranın alım gücü, nafaka alacaklısının değişen ihtiyaçları gibi hususları da dikkate alarak hakkaniyete uygun şekilde arttıracaktır.
Nafaka arttırım davaları uzmanlık gerektiren davalardan olup her aşamada bir boşanma avukatından destek alınması olası hak kayıplarının önüne geçecektir.
Nafaka Ne Kadardır, Nasıl Hesaplanır?
Tedbir nafakası, Yoksulluk nafakası, Yardım nafakası ve İştirak nafakası miktarları hakimce belirlenmektedir. Elbette hakim nafakayı belirlerken Kanunda ve Yargıtay kararlarında belirtilen kriterleri dikkate almaktadır.
Örneğin iştirak nafakası çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle belirlenmektedir. Yine çocuk için tedbir nafakası da bu kriterlere göre belirlenmektedir.
Eş için tedbir ve ya yoksulluk nafakasına hükmedilirken de tarafların ekonomik durumları, çalışıp çalışmadıkları, sahip oldukları malvarlığı, tarafların ihtiyaçları vb. hususlar dikkate alınmaktadır.
Nafakanın Süresi Ne Kadar? Nafakada Son Durum Ne? Süresiz Nafaka Kalktı mı?
Kural olarak iştirak nafakası çocuk ergin olduğunda sona erir. Bu aşamadan sonra ergin çocuk koşulları varsa yardım nafakası için dava açabilir.
Tedbir nafakasında ise nafakanın süresi boşanma davasından önce talep edilmesi ya da boşanma davasında talep edilmesi durumuna göre değişmektedir. Boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakaları hakimin başka bir karar vermemesi halinde boşanma davası kesinleşinceye kadar devam etmektedir. Boşanmada önce açılan tedbir nafakası ise hakimce kaldırılana dek devam eder.
Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir. TMK 176/3’e göre; nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Aynı maddeye göre alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla da yoksulluk nafakası kaldırılabilir.
Kamuoyunda son zamanlarda nafakanın süreye bağlanması tartışılmaktadır. Ancak şu an için nafakanın süreye bağlanması yönünde bir kanun kabul edilmiş değildir. Bu bakımdan nafakanın kaldırılması ve süresi için yukarıdaki açıklamalarımız halen geçerlidir.